Bir Black Friday çılgınlığı trajik bir sona erdikten sonra, gizemli bir Şükran Günü temalı katil, korkunç tatilin doğduğu yer olan Plymouth, Massachusetts’i dehşete düşürüyor. Kısacası, filmin temel çerçevesi bu. Film, aslında Amerika’nın en önemli ve popüler tatillerinden biri olan Şükran Günü’nün neşeli ve barış dolu havasını alıp, bunu beklenmedik bir şekilde kana buluyor. Film, Amerikan kültürüne ve tarihine tamamen ters düşen bu durumu izleyicisine sunarken, gerilim ve korku ögelerini ustaca kullanıyor. Karakterlerimizin yaşadığı bu korkunç olayların merkezinde ise Şükran Günü ve Black Friday gibi algılanan değerlerin kökten değişimi yer alıyor. Bu trajik olaylar, bir taraftan da tüketim çılgınlığının getirdiği kaosu ve insanlık dışı durumları eleştiren bir diziye dönüşüyor. Plymouth kasabasının sessiz ve sakin görüntüsünün ardında yatan bu korkunç gerçek, izleyici üzerinde güçlü bir etki bırakıyor. Her ne kadar bir seri katil hikayesi gibi görünse de, aslında Amerikan toplumunun tüketim odaklı yaşam tarzını ve tatil anlayışını eleştiren derin bir sosyal eleştiriye sahip olduğunu söyleyebiliriz. Filmin, tam da bu yüzden, sıradan bir korku filminden çok daha fazlasını sunduğunu belirtmek gerekiyor.
Yorum Ekle